Ustaların Ustası OKTAY ERKAL |
|
|
|
"Kuaförlük dünyanın en zor mesleğidir." diyor Oktay bey ve ekliyor; "Bir ressam resmi yapar, beğenmezse tuvali, boyası
elindedir değiştirir, bir heykeltraş gene aynı, bir müzisyen gene aynı besteyi beğenmezse piyanosunun başına geçer notaları
değiştirir, ama kuaförün o şansı yoktur. Saçı keserse dikme ihtimali kalmaz, değiştirme şansı olmaz. Bir saat sonra ortaya
çıkacak eseri önceden görmek zorundadır, hayal dünyasında şekillendirmek zorundadır. Atılan ok nasıl ki geri dönmez ise kesilen
saçta geri gelmez, onun için dünyanın en zor sanatıdır kuaförlük, onun için yaratıcılık gerektirir."
Moda ve yaşam derginiz Nisan dergisini yapmaya başlayıpta derginin baskıdan önceki son provasını aldığımızda bir şey farkettim. O da sektöre yıllarını veren büyük ustalarıyla yapılan röportajların eksikliği idi. Yarım asırdır kuaförlük yapan, binlerce öğrenci yetiştiren, çıraklıktan Oda başkanlığına kadar Mesleğinin her kademesinde hizmet eden Oktay Erkal ile röportaj yapmaya karar verdiğimde açıkcası biraz tedirgindim. Ama İstanbul Kadın Kuaförleri ve Manikürcüleri Odasının Beyoğlundaki Genel merkezinde Oktay beyle görüştüğümde tüm tedirginliğim geçti. Hayatında büyük işler başarmış her başarılı sanatkar gibi Oktay Erkal da kendine güvenen, meslek aşkıyla dolu bir o kadarda babacan ve alçak gönüllü bir karaktere sahip. Hoş sohbet kişiliği, insanlara çok samimi yaklaşımı ve konuştukça herkesin farkedeceği insan sevgisiyle dolu yüreği neden bu kadar sevilen bir kişilik olduğunu açıklıyor. İlk gençliğinden beri çeşitli odalar ve federasyonlarda başkanlık yapıp, girdiği tüm seçimlerde büyük farkla kazanmasının arkasında ki sır da bu olsa gerek. Eğer sanatçı bir kişiliğiniz varsa, lider kabiliyetliyseniz ve de insanların hergün bakıpta görmediği ayrıntıları görebiliyorsanız başarılı olmamak gibi bir ihtimal yok. Oktay Erkal da tüm bu yetenekler birleşmiş. Masmavi gözlerinde ki ışıltı, binlerce öğrenci yetiştirmiş, ticari ve ekonomik özgürlüğüne kavuşmuş ve 70 ine merdiven dayamış birinin, yazlığına çekilip tatil yapmaktansa neden hala mesleğim için, meslektaşlarım için, meslektaşlarımın bağlı olduğu oda için bir şeyler yapmanın peşinden koştuğunun sırrını açıklıyor. Bir istanbul delikanlısının nezaketi, bir Anadolu insanının babacanlığı, büyük sanatkarların yaratıcı kişiliği Oktay başkanda bireşmiş.
Oktay Erkalın Kuaförler ve manikürcüler odasının 2004 te başkanlığına seçildiğinde odanın durumu değil gazetecilerin sıradan vatandaşın dahi bildiği gibi perişandı. 350 milyar borçla alınan ve sorunlarla boğuşan bir Odanın şu anki durumu ise Sihirli bir elin değidiğinin ıspatı. İşte O sihirli el her şeyi değiştirmiş; borçlar büyük çoğunlukla kapatılıp yeniden yaplandırılmış, kuaförlerin sorunları kapsamlı araştırmalarla tespit edilip çö- züm önerileri geliştirilmiş, ciddi bir eğitim seferberliği gerçekleştirlerek kuaför- lerin meslek içi gelişimlerine katkı sağlanmış, ekonomik sorunlarla boğuşan kuaför esnafının ucuz kredi kullanması için gerekli çalışmalar |
|
|
|
yapılmış, Türk kuaförlüğü ülkemizde ve yurt dışında yapılan organizasyonlarda dereceler alınacak sevi- yelere yükseltilmiş. kanaatim odur ki; saymakla bitirilemeyecek ilklere imza atan Oktay Erkal; Türk kuaförlüğü ve Oda için açıkcası büyük bir şans olmuş.
"Kuaförlük dünyanın en zor mesleğidir" diyor Oktay bey ve ekliyor; ‘’Bir ressam resmi yapar, beğenmezse tuvali, boyası elindedir değiştirir, bir heykeltraş gene aynı, bir müzisyen gene aynı besteyi beğenmezse piyanosunun başına geçer notaları değiştirir, ama kuaförün o şansı yoktur. Saçı keserse dikme ihtimali kalmaz, değiştirme şansı olmaz. Bir saat sonra ortaya çıkacak eseri önceden görmek zorundadır, hayal dünyasında şekillendirmek durumundadır. Atılan ok nasıl ki geri dönmez ise kesilen saçta geri gelmez, onun için dünyanın en zor sanatıdır kuaförlük. onun için yaratıcılık gerektirir."
Türk kuaförlerinin fırsat verilirse Dünya çapında başarılı olacağını düşünen Oktay Erkal ‘’moda denince eskiden Floransa, Paris, Londra gelirdi. biz istiyoruz ki İstanbul’da akla gelsin. Bunun için insanımıza fırsat verilmesi gerekir, biz bu anlamda önemli çalışmalar yapıyoruz, projeler geliştiriyoruz, fuarlar gerçekleştiriyoruz. Yurt dışında ki organizasyonları takip edip ortak projeler yapıyoruz. Büyük düşünmek gerekir, eğer büyük düşünmezseniz başarılı olamazsınız. Ufkunuz ne kadar geniş olursa o kadar büyük işler başarırsınız’’. Mesleğe yeni başlayanlar için Oktay Erkalın söylediği söz ise tüm kuaför adaylarının kulaklarına küpe olacak cinsten ‘’dünyanın en iyi kuaförü ben olcağım diyerek başlamalı bir genç ve çalışmalı, eğitim almalı, ustalarının takipcisi olmalı’’ |
|
Oktay ERKAL kimdir ?
1940 yılında Eyüpte Doğmuş,1957 yılında baba mesleği olan kuaförlğe başlamış, yarım asırdır kuaförlük mesleğine hizmet etmiş, binlerce öğrenci yetiştirmiş, yetiştirdiği öğrenciler yurt dışında yarışmlarda ödül almış, Türk Kuaförlerinin dünyada tanınmasına ön ayak olmuş. Yaptığınız işi tutkuyla yaparsanız ancak başarılı olursunuz diyor. Türk kuaförlüğüne yarım asırdan fazla hizmet etmiş olan Oktay Erkal
kuaförlük mesleğinin her kademesinde ülkesine hizmet etmiş, en büyük zevkim sanatımı ve yaratıcılığımı insanların saçlarında konuşturmaktır diyor.
1963 yılından beri beyoğlunda aktif olarak kuaför salonu işletiyor. Oktay Erkal İstanbul Artistik Kuaförler Derneğinin Kurucu Üyeliğini yapmış. İstanbul Artistik Kuaförler derneğinin 8 yıl boyunca başkanlığını da yapan Oktay Erkal 11 Eylül 2004 yıında İstanbul Kadın Kuaförleri Ve manikürcüleriOdasının Başkanlığına Seçilmiş olup halen bu görevi yürütmektedir. 2010 yılında Türkiye Berberler ve Kuaförler Federasyonu Başkan Vekilliğine seçilen Oktay Erkal hayatını mesleğine adamış. Dernek ve oda faalyetleri içerisinde bulunması ülkesine ve mesleğine olan hizmet aşkının bir sonucu. En büyük amacım meslektaşlarımın dünya çapında kendilerini ıspatlamısını sağlamak ve ekonomik sıkıntılarla uğaşmayacakları ekonomik özgürlüklerini sağlamaktır diyor. |
|
|
|