Nisan Sinema - Yüzyılın Unutulmaz Aşk Filmleri |
|
Yüz Yılın Unutulmaz Aşk Filmleri İşte beyaz perdeye yansıyan büyük aşk öyküleri... Aşk insanın başına gelebilecek en muhteşem duygu. Evrendeki tüm varlıklara `aşk`la bakabilmek de. Aşk beyaz perdenin de en çok işlenilen temalarından. Sinemanın o büyülü perdesine yansıyan aşklar hafızalarımızda hiç silinmedi |
|
|
|
|
Cazablanka: Filmin konusu II. Dünya Savaşı'nın ilk zamanlarında geçmektedir. Çek direniş örgütünün lideri Victor Lazlow, Alman toplama kampından kaçarak Casablanca'ya gelir. Amacı Lizbon'a, oradan da ABD'ye iltica etmektir. Fakat bütün umutları, şans eseri Casablanca'nın en meşhur gece kulübünün sahibi olan Rick'e bağlanmıştır. Rick, kaçış için gerekli olan pasaportlara sahip tek kişidir.Öte yandan Rick'in, Victor'un yakalanması ya da ölmesi için önemli bir nedeni vardır. Victor'un karısı Ilsa, Rick'in bir zamanlar kendisini terk ettiğine inandığı ve kalbinin derinliklerine gömdüğü büyük aşkıdır. |
|
|
Özel Bir Kadın : Zengin ve yakışıklı işadamı Edward etrafındaki kadınlardan ve hayatının tekdüzeliğinden çok sıkıldığı bir anda New York caddelerinde güzel Vivian ile tanışır. Beraber geçirdikleri büyülü bir geceden sonra aralarında bir anlaşma yaparlar. Bir hafta boyunca sevgili olacaklar ama bu haftanın sonunda herkes yoluna devam edecektir. Vivian geceleri tekrar yol kenarlarına, Edward da elit yaşamına... En lüks otellerde kalıp, zengin kıyafetler ile bambaşka bir hafta geçiren Vivian gönlünü kaptırmaya başladığı anda Edwarddan uzaklaşmaya karar verir. Zira hayat standartlarının farklılığının duyguların önüne geçeceğinden şüphesi yoktur. Fakat aşkın gücü onların bu rüya gibi bir haftalarını gerçek hayatla birleştirir. Ortada ne standart ne de bir fark kalır. |
|
|
|
|
Rüzgar Gibi Geçti: Güneyli güzel Scarlett O'Hara üç evliliği,iç savaş ve Güneyin yeniden inşaa edilmesi sürecinde zenginlikten
fakirliğe düşüşünü,sonra yeniden zenginliğe kavuşmasını anlatan film, Margaret Mitchell'in klasik eserinden sinemaya uyarlanmış olup yapımcı David O.Selznick'in en başarılı eseri kabul edilmiştir. |
|
|
New York'da Sonbahar: Will Keane 48 yaşında, zengin ve yakışıklı bir kişidir. Çapkın olan Will, kısa süreli ilişkilerle hayatını geçirmekte ve aşka inanmamaktadır. Will, Charlotte ile geçirdiği ilk gecenin ardından Charlotte'a kendisinden uzun süreli bir ilişki beklememesi gerektiğini söyler. Charlotte ise Will'e hayati tehlikesi olan bir tümör taşıdığını açıklar ancak, Charlotte, bu durumdan çok da etkilenmiş gözükmemektedir. |
|
|
|
|
Titanik: Titanic gemisinde yolculuk yapmak, 20. Yüzyılın muhteşem bir rüyasıydı. Ancak bu büyük rüya sadece 4.5 gün serecek ve anısını bir sonraki yüzyıla bile taşıyacak büyüklükte bir kabusa dönüşecekti Geminin ilk ve son yolculuğuyla örtüşen, kısa soluklu ama ölümsüz bir aşk öyküsüne yer veren Cameron, Titanic kadar büyük bir aşk öyküsü merkez alarak, bu bildik felaketi farklı bir tarzda anlatmak istemiş. Aşıklar ise son dönemde yükselen yetenekli genç oyuncular kuşağının öne çıkan isimlerinden Kate Winslet ve Leonardo Di Caprio. |
|
|