ışıkla yazı yazmak - Birtan Yavaşçı - Hüseyin Delice |
|
|
|
Işıkla yazı yazmak
Genç Fotoğraf Sanatçısı Birtan Yavaşçı ve Hüseyin Delice
birikimlerini İstanbul ajans’da birleştiterek girişimci kimliklerinide
ortaya koymuşlar Nisan Life ekibi olarak genç girişimcilere
başarılar dilerken, sizleri yızalarıyla baş başa bırakıyoruz. |
Portreler meydan muharebesi, düğünler savaş Her ne kadarda savaş muharebe terimleri insan kulağına soğuk gelsede deklanşöre her bastığımda ateş etmiş gibi hissederim kendimi
portre çekimler ateş katalog düğün çekimleri yaylım ateşidir .
İyi bir asker savaşmayı seven, soğukkanlı olandır. Bazı fotoğrafçılar tören ve törenden sonraki eğlence kısmında spontane anları çok iyi yakalasa da, dış mekan çekimlerindeki portrelerde çok sıradan işler çıkartabiliyorlar. Meydan muharebelerini kazanmadan, savaşı kazanamazsınız. İyi portreler çekilmemiş düğün fotoğraflarına düğün fotoğrafları demem. Savaş demişken benim silahım Nikon D200. Hayatım boyunca Nikon’la çalıştım. Bir kızla flört ederken başka kızlarla görüştüğüm oldu, Beşiktaş’ın kötü olduğu dönemler maçlara gitmedim, geçenlerde 10 senedir okuduğum gazeteyi bırakıp başka bir gazete almaya başladım ama Nikon’u hiç aldatmadım ve hiç bırakmadım. Diğer fotoğraf makinelerine de güvenemedim. Aslında güvenden öte Nikon’a bağlılık ve alışkanlık demek daha doğru olur. Düğünden sonra ilişkimiz bitmez, bir sene sonra doğuma!
“Evlendik, mutluyuz, fotoğrafçı mıza teşekkür ettik” ama ilişkimiz bitmez. Sırada ne mi var? Çocuklar. Düğün fotoğrafını çektiğim çiftler, beni doğuma çağırıyorlar. Doğuma girmeden önce ciddi bir ifade. Ameliyathanede ne zaman, nerde duracağını iyi bilmek gerekir.) İnsanların en önemli ve mutlu anlarında onların yanında olmak gerçekten çok keyifli. Bana bu şansı veren tüm gelin ve damatlara teşekkür ediyorum.
Mutluluklar…
|
|
|
|
Fotoğrafın tek bir tanımı yok aslında. En bilinen tanımı, ışıkla yazı yazmak.
Öte yandan fotoğraf bir dokümantasyon aracıdır, bir reklamasyon aracıdır; bir kendini
ifade aracıdır. Fotoğraf, hem toplumsal bir belgedir, hem de kişisel bir belgedir. Fotoğraf
bir dokümantasyon aracı olabileceği gibi, aynı fotoğraf bir sanat fotoğrafı olarak da
değer kazanabilir.
Aslında, belirli bir noktadanitibaren tanımlar birbirinin içinegirmeye başlar.
Bugün için benim kişisel tarihim olarak kabul edilebilecek
bir durum, 10 yıl sonra toplumsal bir belge niteliğine
dönüşebilir. Dolayısıyla fotoğraf; insanın gerçeği
saklamak, yarına aktarmak arayışının somut bir
göstergesidir. Bu da fotoğrafın omuzlarına çok
ciddi anlamda bir gerçeklik yüklüyor. Hâlen
toplumun önemli bir kesiminde, bir fotoğrafa
bakıldığında o fotoğrafın gerçeğin kendisi
olduğu
duygusu yaygındır. Oysa fotoğraf
manipülasyona
çok açıktır, hatta fotoğrafın
kendisi bir
manipülasyondur. Çünkü onu çerçevelersiniz,
kadrajlarsınız. Çünkü fotoğrafçı kendi özgün bakışıyla
bir objektif kullanır, filmini ona göre kullanır, siyah beyaz
ya da renkli oluşu, yüksek ASA’lı olup da grenli olması, fotoğraf çekerken kullanacaklarınız ve ışık
dramatizasyonunu ayarlar. Fotoğrafçı birçok şeye kendi yorumunu katacağından, fotoğraf saf bir
gerçeklik değil de, fotoğrafçının kendi algısında ortaya çıkan bir gerçeklik olarak kabul edilmelidir.
|
|
|
|
|
|