Nisan Life - Kitap - Bağdat'ın Portakal Ağaçları - İyi Günde Kötü Günde - Gelincik |
|
 |
Bağdat’ın Portakal Ağaçları, Uzaklardakilere yazılmış bir aşk şarkısı...
Iraklı bir baba ile İngiliz bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Leilah Nadir, Kanada ve İngiltere’de büyüdü, hayatı boyunca Irak’a hiç ayak basmadı. Göç ve savaşlar yüzünden köklerinden ayrı kaldı. Irak’la tek bağı, Bağdat’ı 1960’larda, on altı yaşında terk etmiş olan babasıydı. Leilah, babasının anılarından yola çıkarak ailesinin ve memleketinin I. Dünya Savaşı’ndan 2003 işgaline kadar olan hikâyesini yeniden canlandırıyor. Halen Bağdat’ta yaşayan aile üyelerinden gelen haberler ile Iraklı sivillerin çarpıcı fotoğraflarını ve trajik hikâyelerini getiren, ödüllü bir fotoğrafçı olan arkadaşı Farah Nosh sayesinde insanı derinden etkileyen olaylarla yüz yüze geliyor. Leilah Nadir’in babasından dinlediği en canlı hatıra, Bağdat’taki aile evinin bahçesidir. Bu bahçede, çiçekler ve koyu yapraklar üzerinde bir portakal ağacı yükselmektedir...
“Bağdat’ın Portakal Ağaçları Irak’ı işgal eden sözde gönüllü koalisyona karşı yazılan bir kınamanın ötesinde. Bu, Nadir’in Iraklı akrabalarına yazdığı bir aşk şarkısı... Bir yazar olarak Nadir’in gücü, en küçük detayı dahi betimlemeye duyduğu tutkuda yatıyor. Bağdat’ın Portakal Ağaçları’nda son derece hayati bir aciliyet var. Bu çok güçlü ve önemli bir kitap.”
|
İyi Günde Kötü Günde
New York Times çok satan yazarı Mary Balogh, skandallarla dolu Regency dönemi İngiltere’sinden tutku dolu Huxtable ailesini sunar.
“Ailenin ortanca kızı olan gururlu ve cesur Vanessa’nın, genç bir dul olarak Londra’nın en seçkin bekârının peşinden koşmamak için kendince bir sebebi vardır. Ve bunun kesinlikle aşkla bir ilgisi yoktur. Yoksa var mıdır? Karşı konulmaz Lyngate Vikontu Elliott Wallace’ın, taşrada kendi halinde bir köy olan Throckbridge’e gelmesi büyük telaşa sebep olur. Ablasını sevgisiz bir birleşmeden çaresizce kurtarmaya çalışan Vanessa Huxtable, evlenmek için kendini öne sürer. Bir eşe ihtiyacı olan Elliott ise yerine getirmesi gereken görevlerinden ötürü, alışılmadık biçimde kendisine yapılan bu teklifi kabul eder. Ne var ki düğün gecelerinde tuhaf bir olay meydana gelir. Ortak hiçbir şeyleri olmayan bu iki yabancı birbirlerinden uzak duramazlar. Geçmişte kalan bir sırrın çevresinde dönen entrikalar -- bunlardan biri de Huxtable ailesi ile bağlantılıdır -- arasında, Elliott ve Vanessa evliliğin doyumsuz güzelliklerini... “Mary Balogh aşk romanlarının kraliçesi.” “Yeni bir Mary Balogh romanı, her kadının kendisine alması gereken bir armağandır.”
|
 |
 |
Gelincik
Mayıs, Çerkesler için hüzün ayıdır. 1864’te atayurtları Kafkasya’dan sürgün edilen yüz binlerce Çerkes, dumanlı dağlarını, bereketli tarlalarını, zengin ormanlarını, doğup büyüdükleri köyleri terk etmek zorunda kaldılar. Yiğit erkekler, fidan boylu kadınlar, destanlar yazmış yaşlılar ve masum çocuklar yüreklerinde vatan acısıyla yollara düştüler. Ne yapacakları yolculuk ne de varacakları Osmanlı Ülkesi hakkında fikir sahibiydiler. Onlarcası hastalık, açlık ve susuzluk yüzünden can verdi. Geride kalanlarsa onurları ve sıkı sıkıya bağlı oldukları gelenekleri ile yaşamlarını sürdürmeye çalıştılar. Gelincik, küçük Çerkes kızı Maze ile kardeşi Daryal’ın soluk kesen yolculuklarını ve on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’un değişen kaderini anlatıyor. İki kardeşin duygu dolu hikâyesi, Sultan Abdülaziz’in son günlerine kadar pek çok tarihi olayla kesişiyor. Üstleri örtülse de kapanmayan yaraların, bambaşka yönlere savrulsalar da birbirlerine görünmez iplerle bağlı insanların romanı Gelincik. Çerkes dramında son bulan hayatlara…
|
|
|
|
|
|
|